15-Nisan-2018
Çapraz Ateş Değil, Çapraz Satış…
Eğer ki müşterilere sadece tek bir ürün satılsaydı, mağazalar çoktan kapanırdı…
Bir dakika, birlikte düşünelim : Mağazalarımızda sadece katı meyve sıkacağı satıldığını veya kurutma makinesi
satıldığını… Sanırım Maya takvimine göre bir türlü kopamayan kıyametten sonra mağazalar için gerçek
kıyamet olurdu herhalde… Cirolar ve moraller dipte; patronlar ise sinirden küplere binmiş olurdu
herhalde…
Çapraz satışın en kritik noktası, mağazamızda tanıdığımız, bildiğimiz müşterilere çok daha rahat yapılıyor
olması. Çünkü, özellikle bizim coğrafyada alış-veriş yaparken, satış danışmanına güven duymak, çok önem
taşıyor. Mağazaya ilk kez gelen bir müşteriyi karşıladıktan hemen sonra, çapraz ateşe başlarsanız, müşteri,
hemen “burada bana satacaklar” diye düşünmeye başlayıp, kaçabiliyor. Kendisini, satış danışmanının
karşısında, bir kurban gibi görüyor. Oysaki, bizim çapraz satış ile başarmak istediğimiz hedef gayet net :
SATIŞLARI ARTTIRMAK ! ve tabiî ki bu satışları arttırırken de müşterilerimizi kendi marka ve ürünlerimize
alıştırmak.
Peki, o zaman çapraz satış yapmak için neler gerekli ?
- Satış danışmanlarındaki “red korkusu” nun üzerine gitmeleri gerekiyor. Bugüne kadarki
deneyimlerimde şunu gözlemledim : Satış Danışmanı, müşterisine bir ürün öneriyor.
Müşterisi sessiz kalıyor, ikinciyi öneriyor, “sadece bakıyorum” cevabını alıyor. Üçüncüyü
öneriyor ve tekrar olumsuz bir jest-mimik görüyorsa, bu defa, içten içe, kendisini geri
çekiyor. Müşterisine alınıp, kızabiliyor. Hatta, ona ilk başta gösterdiği ilgiyi azaltarak,
kendince müşterisini cezalandırıyor. İşte, bu ve benzeri nedenlerden dolayı, ilk adım : satış
danışmanlarımız red edilmekten korkmamalılar.
- Zaten satılmaz ki ! önyargısını kırmak gerekli. Aslında bunu kırmak çok basit : müşteriler,
eğer sizden satın almazlarsa, rakiplerden alıyorlar. Bu durumda, erkenden harekete geçip,
çapraz satışı bizim yapmamız çok daha iyi. Aksi halde, eskilerin tabiri ile rakiplerin
ekmeklerine bal ve kaymak sürerek ikramda bulunmuş oluyoruz. Aslında bu konuyu
yazarken, Tosun Paşa filminden, su uyur Seferoğulları uyumaz! Repliğini hatırlamadan,
cümleyi bitirmeyeceğim. Yani, siz satmazsanız, rakipler satar
- Unutkanlık ! Bizim satış danışmanları ile bazı ürünler arasında tanımı-tarifi zor, garip bir
iletişim vardır. Bu iletişime göre, satıcı, beğendiği ürünü sürekli satar, diğerlerini de düzenli
olarak unutur. Bunun önüne geçmek için, danışmanlara diğer ürünleri de sürekli hatırlatmak
lazım. Ne demişler : gözden ırak, gönülden ırak…
Yukarıda yazdıklarımı, temel kriter olarak benimsersek, bundan sonraki adımlar daha zevkli. Çünkü, bizim
mağazalarımızda çalışan satış danışmanlarımızın %90 ı, satış yapmaktan zevk alıyorlar. Eğitimlerdeki tanışma
seanslarını hatırlıyorum da, hobileriniz neler diye sorduğumda, en az %70 i, BOSCH satmak! Diye cevap
vermekteydi.
Mesela, Antalya’da eğitimdeyiz. Konumuz yine çapraz satış ve danışmanlarla kurutma makinesini Antalya ve
civar bölgeler için tartışıyoruz. Onlar diyorlar ki, Fırat Hoca, kurutmayı bırak çapraza almayı, burası yazın 50
derece. Normalde dahi önermiyoruz diyorlar. Ben de ısrarla, ihtiyaç yaratma ve örtülü ihtiyacı hissettirme
konusunu aktarıyorum. Neyse, o gün geçti ve bitti. Ertesi gün, içlerinden biri geldi. Hocam ben dün akşam
buradan çıkınca, satış yaptım dedi. Ne sattın ? Çamaşır makinesi, dedi. E iyi dedim. Ama, o hala konuşuyor.
Hocam ama çapraz sattım; diyor. Nasıl oldu dedim ve anlattı. Hijyen tutkunu bir müşteri, kurutma makinesi
almaya geliyor. Bizim ki de sohbeti koyulaştırıp, kampanya var deyip, kurutma ve çamaşırı satıyor. Bizim
hoşumuza gitti tabi ama, diğerleri, aralarda “o müşteriyi Fırat Hoca” gönderdi, öyle satış oldu diye işi espriyle
bağlıyorlar.
Aslında bu durumdaki çarpıcı nokta şu : Satış danışmanları, müşterilere önyargı ile yaklaşıp, bu olur/olmaz
diye düşünerek, çapraz satış fırsatını kaçırıyorlar.
Yıllarca Türkiye’de hem raflara, hem alış-veriş sepetine hem de evlere girmekte çok zorlanan bir süt tozu
vardı. Müşteriler, rafta bulunan bu ürünü almayı unutsalar dahi, satış danışmanları unutmayıp, ürünleri
birbirine bantladılar veya bir şekilde müşterilere denettiler. Ve sonuç olarak, ürünün piyasada tutunmasını
sağladılar. Bu konuda, çapraz satışın gücünü de sonuna kadar kulandırlar.
Bazen, esnaf lokantalarına giderseniz, oradaki servisi yapan kişi, mutlaka yemek sonrası tatlı, meyve v.b. bir
ürünü çapraza alır. On müşteriye önerse, 3 müşteri alsa, fena mı ? Ciro da yükselir, morallerde…
Sohbetimizi şöyle sonlandırmak istiyorum : Ataşehir tarafında bir toplantı yaptım ve dönerken de oradaki
bayilerde çalışan bir satış danışmanı ile yemekte karşılaştık. Yemek sonunda Türk Kahvesi içerken, meyve
yemeği sevip, sevmediğimi, sabahları ne içtiğimi, kahvaltı alışkanlığımı, içecek tercihlerimden sohbet ettik. Ve
sonrasında beni, eşimle birlikte hemen yandaki mağazaya davet etti ve sağlıklı yaşamdan konuyu açıp, önce
katı meyve sıkacağı, sonra tost makinesi ve son dakika golü olarak da çay makinesini bir güzel çapraza alarak
sattı. Satış danışmanının keyfine diyecek yok, başladı gülmeye ve dedi ki : Hocam Çapraza geldiniz galiba !